MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd aleyhine 30/01/2004 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalı ...’na yönelik temyiz itirazı yönünden; dava hatalı tedavi nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı ...’na bağlı hastanede diğer davalı doktor ... tarafından davacıya uygulanan yanlış tedavi sonucu oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu zararlı sonucun sağlık hizmetinin sunumu esnasında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davalı ..., sağlık hizmetlerinin işleyişini denetlemekle görevlidir. Bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden dikkate alınır. Yerel mahkemece davalı ... hakkındaki davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. 2-Davalı ...’ya yönelik temyiz itirazı yönünden; davalı doktorun davacıya uyguladığı tedavi nedeniyle davacıda oluşan cismani zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı doktor, kamu görevinin icrası sırasında yürüttüğü görev kapsamında yaptığı eylem nedeniyle dava edildiğine göre, Anayasa'nın 129/5 maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca kamu görevlisi durumundaki davalıya husumet yöneltilemez. Açıklanan nedenlerle adı geçen davalı yönünden işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.