Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16753 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18069 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Gıda ve Petrol San. Tic. Şti. aleyhine 17/03/2006 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/03/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... Turizm Gıda ve Petrol San. Tic. Şti. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar ... ve ...Turizm Gıda ve Petrol San. Tic. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... sevk ve idaresindeki hususi otosu ile seyir halinde iken karşı yönden gelen ve davalı ...'un sevk ve idaresindeki diğer davalı şirketin işlettiği yolcu otobüsünün yolun orta şeridinde karşılıklı çarpışması sonucu ... yaşamını yitirdiğini, belirterek maddi ve manevi tazminat istemli eldeki bu davayı açmıştır. Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davalı ...'un olayda tali ve 2/8 kusurlu olduğu belirlenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda, olayın oluşu, kusur durumu ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, tüm davacılar yönünden hüküm altına alınan manevi tazminatlar fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.