Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16555 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18786 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ... vdl aleyhine 28/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, yerel ...'nin 06/10/2011 tarihli nüshası baş sayfasında "Çingeneden Padişah Olur mu? " üçüncü sayfasında ise " Bafra'lı Şaşkın" başlıklı yazılarda şahsına ağır biçimde hakaret edildiğini beyanla uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.Davalılar, gazetede yayınlanan haber ve yorumun davacının yanlış tutum ve davranışlarının birer yansıması olduğunu, davacının şahsına karşı yapılmış bir hakaret ve aşağılama içeren bir yazı metninin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.Yerel mahkemece, davaya konu haber verilirken davacıyı aşağılayıcı, küçük düşürücü, incitici nitelikte kelimelerin kullanıldığı gerekçesiyle istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacının belediye zabıta müdür yardımcısı olduğu ve hakkındaki bir takım iddiaların haberleştirildiği, davacının meslek ve konumundan dolayı kamusal ilginin de bulunduğu anlaşılmaktadır.Dava konusu olayda; davalıların basın özgürlüğü sınırları içerisinde, gündemdeki bir konu hakkında kendi eleştirilerini de katarak yazı yazması olağandır. Her ne kadar mahkemece, yazı içeriğinde geçen bazı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmiş ise de köşe yazılarının aynı zamanda yazarının eleştirisini de içermesi doğaldır. Ayrıca bütün olarak yazı değerlendirildiğinde, yazarın kişisel değer yargısı niteliğindeki bazı ifadelerinin eleştiri sınırlarını aşan küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı, eleştiri sınırlarını aşmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddi yerine bir kısmının kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.