Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16536 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16941 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 06/12/2004-14/02/2011 gününde verilen dilekçeler ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalı sürücünün kusuruyla meydana gelen trafik kazası sonucu murislerinin hayatını kaybettiğini beyanla, uğranılan zararın davalılardan tazminini talep etmişlerdir.Davacı Nazlı yönünden ise; Birleşen Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/52 esas sayılı dosyası ile 14/02/2011 tarihli dava dilekçesinde aynı gerekçelerle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur.Davalılar, birleşen davada davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuşlardır.Mahkemece, bilirkişi raporları esas alınarak asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davaya konu trafik kazası 10/10/2004 tarihinde meydana gelmiştir. Birleşen dava ise 14/02/2011 tarihinde açılmıştır. Malatya 2. Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden ceza yargılamasında davacı ...haklarına dayanarak katılma talebinde bulunmamıştır. Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesi gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir.Somut olayda; eylem, olay gününde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 455/1. maddesinde düzenlenen suç kapsamında kalmakta olup aynı Yasa'nın 102/4. maddesi gereğince ceza zamanaşımı süresi beş yıldır. Olayın gerçekleştiği 10/10/2004 günü ile davacı Nazlı yönünden tazminat davasının açıldığı 14/02/2011 günü arasında beş yıllık ceza zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda birleşen dava zamanaşımına uğramıştır.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, birleştirilen Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/52 sayılı dosyasındaki tazminat talebi yönünden istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalının sorumluluğuna karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.