MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 19/07/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi ....'den gayrı davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Davalılardan ...'nın temyizi yönünden; dava, ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm sigorta şirketleri dışındaki davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 104. maddesi motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibinin, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir maksatla kendisine bırakılan motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumlu tutulacağını, aracın gerçek işleteninin ise zarardan sorumlu olmadığını öngörmüştür.Davalılardan ... cevap dilekçesinde ve sonraki beyanlarında; maliki bulunduğu ... plakalı aracı kaza tarihinden önce tamir amacıyla ... isimli firmaya bıraktığını, kaza anında aracın söz konusu şirketin servis müdürü ... tarafından kullanıldığını, ceza dosyasında ...'in bu yönde beyanlarının bulunduğunu belirtmiştir. Davalılardan ... dosyaya sunmuş olduğu imzalı dilekçe ile aracın kaza tarihinde tamir ve boya için bırakılmış olduğunu beyan etmiştir. Şu durumda, davalılardan ...'nın savunmasının bu yönü üzerinde durularak, maliki bulunduğu aracın kaza tarihinde tamir amacıyla ...'e teslim edilip edilmediği araştırılmalı ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme çerçevesinde tespit edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece davalılardan ...'nın kaza tarihinde işleten sıfatının bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir.2-Davalılardan ..., ... ve ...'ın temyizi yönünden;a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ..., ... ve ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. b)Davalılardan ..., ... ve ...'ın diğer temyiz itirazlarına gelince;Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda;olay tarihi, olayın gelişimi ve yukarıdaki ilkeler bir arada değerlendirildiğinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatlar fazladır. Mahkemece davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (1 ve 2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan ..., ... ve ...'ın diğer temyiz itirazlarının yukarıda (2-a ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.