MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2013NUMARASI : 2010/575-2013/306Davacı D.. Ü.. vekili Avukat K. B. A. tarafından, davalılar M. E. E. vdl aleyhine 14/07/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.Davacı, davalılar tarafından hakkında başlatılan icra takibi sonucu, maliki olduğu ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, sözleşmenin karşı tarafı dava dışı müteahhit M. A. tarafından inşaatın %70'inin tamamlandığı 2256 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, haciz nedeniyle inşaatın yapımının fiilen durduğunu, anılan icra takibine karşı Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlandığını, borçlu olmadığının tespitine ve hakkındaki icra takibinin iptaline karar verildiğini, haksız olarak yapılan haciz nedeniyle zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.Davalılar, imar uygulaması sonucu davacının maliki olduğu üzerine haciz konulan parselden kendilerinin de hisse sahibi olmaları gerektiği halde, parselin tamamına davacının malik olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, belediye ile davacının imar yolsuzluğu yaparak, parselin tamamına davacının malik olmasının sağlandığını, bu taşınmaz sebebiyle hisselerine düşen bedel olan 600.000,00 TL için Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2008/19456 Esas sayılı dosyasından takip başlattıklarını, takip kesinleştiği için gayrimenkul üzerine haciz koydurduklarını, bu hacizler nedeniyle eğer bir zarar doğmuşsa sorumlusunun davacı olduğunu belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, Büyükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi'ne ait 2009/370 Esas sayılı dosyada verilen karar da usulsüz tebligat şikayetin kabulüne ödeme emri tebliğ tarihinin 26/02/2009 olarak düzeltilmesine karar verildiği, davacının takibi öğrendiği 26/02/2009 tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içinde icra dairesine itiraz edilmediğinden icra dosyasının kesinleştiği bu nedenle konulan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Dava konusu haczin konulması nedeniyle davacı bir zarara uğramışsa bu usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren takibe itiraz etmeyip takibin kesinleşmesine yol açması nedeniyle doğan zarardan kendisi sorumludur, bu nedenle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacının haksız olduğunu iddia ettiği haczin yapıldığı Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2008/19456 Esas sayılı dosyası nedeniyle Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/296 Esas, 2010/817 Karar sayılı dosyası ile açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlandığı, borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, yine davalılar tarafından davacı aleyhine, Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/445 Esas, 2010/907 Karar sayılı dosyasıyla açılan, eldeki davanın konusu haksız haciz uygulandığı iddia edilen parselin yasaya aykırı olarak tamamının davacı adına tescil edildiği belirtilerek ½ hissesinin iptali ile kendi adlarına tapuda tescilini talep ettikleri davanın reddine karar verildiği ve bu kararın da kesinleştiği anlaşılmıştır.Anılan tapu iptal ve tescil davası ile menfi tespit davası davacı lehine sonuçlandığına ve kesinleştiğine göre, davalıların icra takibine gerekçe yaptıkları iddialarının doğru olmadığı ve dolayısıyla takip ile haczin haksız olduğunun kabulü gerekir. Şu durumda, mahkemece davanın esasına girilerek, bir zarar söz konusu ise kapsamının belirlenip hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.