Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16513 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17544 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl aleyhine 26/07/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... Gazetesi'nin 16/01/2010 tarihli sayısında, “... 10 yıl böyle kaçtı” başlığı altında “Lüks villadan dışarı adım atmadı, 18 ayrı telefon kullandı ve talimatlarını 10 yaşındaki kızı üzerinden verdi” şeklinde yapılan haberin gerçek dışı ve hakaret içerikli olduğunu belirterek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davacı ile diğer bir kısım şahısların uyuşturucu örgütü ile ilgili yapılan operasyon kapsamında gözaltına alındıklarını, emniyet güçleri tarafından verilen bilgiler doğrultusunda yapılan haberin verildiği andaki beliriş biçimine uygun olduğunu belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, “davacının eroin sevkiyatını 10 yaşındaki kızı aracılığı ile yürüttüğü” ve alınan ifadesinde “Yeşil ile en son ölmeden önce görüştüğünü söylediği” iddialarının, soruşturma dosyası kapsamındaki bilgi ve belgeler ile doğrulanmadığından bahisle, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgeler ile davaya konu Güneş Gazetesi'nin 16/01/2010 tarihli sayısında, “... 10 yıl böyle kaçtı” başlığı altında yapılan haber bir bütün olarak incelendiğinde; davacının, emniyet kaçakçılık dairesince yapılan operasyonda gözaltına alınarak, “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgütün Yöneticisi Olmak” suçlarından tutuklandığı ve hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2010/571 Soruşturma, 2010/291 Esas ve 2010/205 Nolu iddianamesi ile kamu davası açıldığı, aynı iddianamenin ilk sayfasında kızı ...'ın uyuşturucu ticaretinde kullanılan araç sahipleri kısmında yer aldığı, diğer yandan soruşturma kapsamında elde edilen 423 ve 435 nolu telefon iletişim tutanağında, davacı ... ile kızı ... arasında görüşmelerin tespit edildiği ve yine örgüt içerisinde davacının “...” lakabı ile bilindiği anlaşılmaktadır. Basının görevi, okuyucuyu bilgilendirmek olup bu görevini yaparken okuyucunun ilgisini çekecek güncel konuları dikkat çekici bir biçimde haber yapabilir. Diğer yandan basının, yayının yapıldığı andaki beliriş biçimine göre yani görünür gerçekliğe göre haber yapması yeterli olup somut gerçekliği araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davaya konu yayının, davacının uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı kapsamında gözaltına alınması üzerine emniyet birimlerinden elde edilen bilgilere göre ve haberin veriliş anındaki beliriş biçimine göre haber konusu yapıldığının kabulü gerekir. Şu halde, yayının hukuka aykırılığından ve davacının kişilik haklarını zedelediğinden söz edilemez. Manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.