MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 11/05/2009 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince;Dava, danışıklı (muvazaalı) olduğu ileri sürülen davalılar arasındaki taşınmaz satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Kural olarak danışık (muvazaa) nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Ancak, danışıklı işlem ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın var olması ve bu alacağı ödememek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Satışın danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacı, satışa konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir. Bu tür davalardaki amaç, ödeme günü gelmiş bir alacağı alabilmek için hukuki işlemin alacaklı yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Davacının bu hakkı, mala ilişkin (ayni) değil kişisel bir hak olduğundan kişisel bir sonuç doğurur. Davacının iddiasının kanıtlanması durumunda, iddianın taşınmaza ilişkin olmayıp alacağın alınmasını sağlamaya yönelik bulunduğu gözetilerek, taşınmaz ile ilgili bulunan tapu veya satışın iptaline değil, olayda kıyasen uygulanması gereken İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesi uyarınca, (iptal ve tescile gerek olmaksızın) başka bir olgu veya kararla alacağı kesinleşen davacının, bu kişisel hakkından dolayı taşınmazın haciz ve satışına karar verilebilecektir.Somut olayda; davacının, noterde düzenlenen bir belgeye istinaden, davalı ...'den alacağının bulunduğu, bu davalının borcunu ödemekte temerrüde düştüğü, davacının, davalı aleyhine icra takibi yaptığı, bunun üzerine davalının adına tescilli bulunan dava konusu taşınmazı diğer davalı arkadaşına tapuda satış yaparak devrettiği anlaşılmaktadır. Davacının eldeki bu davayı açmaktaki amacı, satış işleminin kendisi yönünden geçersizliğini sağlayarak alacağına kavuşmak olduğundan, yerel mahkemece, yukarıda açıklanan olgular gözetilerek, davacının icra takip alacağını alabilmesine imkan sağlayacak ölçüde haciz ve satış isteyebilmesine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, satış işleminin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle; hüküm fıkrasının 1. bendindeki “... Sitesinde bulunan 7 pafta, 1767 parselde kayıtlı 8/736 arsa paylı, A-48 Blok, dubleks kat, 31 nolu meskenin davalı ... tarafından diğer davalı ...'a satışının iptaline” şeklindeki ibarenin silinerek, yerine; “Davacının, davalı ... aleyhine başlatığı ... İcra Müdürlüğünün 2008/536 ve 2009/283 Esas sayılı takip dosyalarındaki alacaklarını, (davalı ... tarafından, diğer davalı ... Yayılgan’a satışı yapılan ... Sitesinde bulunan 7 pafta, 1767 parselde kayıtlı 8/736 arsa paylı, A-48 Blok, dubleks kat, 31 nolu meskenin) satış işleminin iptaline gerek olmadan, bu taşınmaz üzerinden de alabilmesine imkan sağlayacak ölçüde, haciz ve satışını isteyebilme yetkisi verilmesine" biçimindeki tümcenin yazılmasına; davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna, temyiz eden davalılardan peşin alınan harcların istek halinde geri verilmesine 28/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.