Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16460 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13824 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vdl vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl aleyhine 27/05/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen 17/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine dair verilen kararın temyizi istemine ilişkindir.Davacılar vekili, davalıların açtıkları çukurun etrafında gerekli güvenlik önlemini almamaları nedeniyle, desteklerinin çukura düşme sonucu ölümünden dolayı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunarak davalıların mal kaçırmasını önlemek için mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını istemişlerdir.Mahkemece, ara karar ile davalı ... adına kayıtlı iş makinaları ve hafriyat araçları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.Mahkemenin bu kararına davalı ... konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiş, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389. maddesinin ilk fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” biçiminde düzenleme getirilmiş, aynı yasanın 394. maddesinde ise ihtiyati tedbir kararına karşı hangi yasal yollara başvurulacağı belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, uyuşmazlık konusu şey üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulabileceği anlaşılmaktadır. Eldeki davada tedbir konulan mal, hak vs. ile ilgili davacılar ile ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı ... arasında uyuşmazlık bulunmadığı halde ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru olmamıştır. İhtiyati tedbir kararının itiraz eden yönünden kaldırılması gerekirken yazılı gerekçe ile isteminin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.