Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16225 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17202 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 22/11/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, idarenin hizmet kusuru nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, annelerinin kendilerine ait bahçede çalıştığı sırada, ayı saldırısına uğrayarak hayatını kaybettiğini, davalı Bakanlıkların gerekli koruma tedbirlerini almadıklarını ve avlanmayı yasaklamak sureti ile vatandaşın kendisinin tedbir almasının da önlendiğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkeme, davanın 22/11/2011 tarihinde açıldığını, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 3.maddesine göre; davaya bakmakta asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, her ne kadar anılan madde, Anayasa Mahkemesinin 16.02.2012 tarih 2011/35 E., 2012/23 K.numaralı kararı ile iptal edilmiş ise de, iptale ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının 19.05.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlandığını, Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçeli kararın yayımından itibaren yürürlüğe gireceğini ve geriye yürümezlik ilkesi gereğince mahkemenin görevli olduğunu belirterek, işin esası hakkında karar vermiştir.Anayasanın 153. maddesinin 5. fıkrasında iptal kararlarının geriye yürümeyeceği belirtilmiş ise de; Anayasa Mahkemesince bir kanun ya da KHK’nın tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği bilindiği halde, eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceğinden, sözü edilen iptal kararının görülmekte olan davalara da uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Ayrıca; görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerin görevi konusunda, kazanılmış hak oluştuğu kabul edilemez. Görev, yargılamanın her safhasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen nazara alınmalıdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 10/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.