Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16195 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17211 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 25/05/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 16/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacı ve davalı ...'ın davalı ....'ye yönelik temyizlerine gelince; Dava, trafik kazası nedeni ile yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü davalı ... yönünden kabul edilmiş; karar, davacı ile davalı ... tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı sürücünün diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, tam kusuru ile yaralanmasına neden olmasından dolayı uğradığı maddi ve manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen ödetilmesini istemiştir. Davalı ...., davalı sürücünün işvereni olmakla birlikte trafik kazasından dolayı davacıya karşı bir sorumluluğu bulunmadığını, aracın teknik donanımının herhangi bir arıza içermediğini, sürücüler konusunda gerekli hassasiyeti gösterdiklerini, davanın kendisi yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı ..., davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalı ...'ın sürücüsü olduğu aracın tescil malikinin dava dışı .... olduğu, kazanın, aracın şirket işinde kullanılırken meydana geldiğinin ispat edilmediği gerekçesi ile ... hakkındaki davanın reddine, davalı sürücü yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalı ...'ın diğer davalının çalışanı olduğu, aracın tescil maliki ... ise de davalı ....'nin uzun süreli kiralama yöntemi ile aracı kiralayıp çalışanı ...'a teslim ettiği anlaşılmaktadır. Gerek davalı .... nin tevil yollu aracın teknik donanımının yeterliliği ve aracı teslim ettikleri çalışanlarına yeterli eğitim verildiği yönündeki cevabı, gerekse davalı ...'ın temyiz dilekçesinde, aracın işçisi olduğu davalı şirket tarafından kiralandığı ve kendisine şirket işinde kullanılmak üzere teslim edildiği yönündeki beyanından ...'nın 2918 sayılı Yasanın 3-85 maddeleri uyarınca aracın işleteni sayılacağı gibi, BK 55. maddesi uyarınca adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri uyarınca dahi sigortalı işçisi olan davalı ...'ın işverene ait araç ile davacıya verdiği zarardan dolayı sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin bu davalı yönünden reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Somut olaya gelince, kazanın meydana gelişinde davacının kusuru olmaması, yaralanmanın derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat ödetilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2-3) sayılı bentterde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, tarafların öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 10/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.