MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/10/2013NUMARASI : 2013/75-2013/613Davacı E.. E.. vekili Avukat A. A.. tarafından, davalı A.. Ş.. aleyhine 08/02/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tahsili istemine ilişkindir.Davacı, evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi S. B.. ile internet ortamında birlikte olup aşk içerikli sözler söyleyen davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek uğradığı manevi zararın tahsilini istemiştir.Davalı, davacının dava dışı eşi ile anlaşmalı olarak boşandığını, boşanma davasında manevi tazminat istenminde bulunulmadığını, kendisinden de bu nedenle manevi tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Yerel Mahkemece, anlaşmalı boşanma davasında dava dışı eş hakkında tazminat isteminde bulunulmadığından tazminat isteminden feragat edildiği bu feragatin davalıya da sirayet edeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı ile dava dışı eş Sibel Bilgin’in Söke 2. Asliye (Aile) Mahkemesi'nin 2012/498 Esas, 586 Karar sayılı dosyasında; TMK 166/son uyarınca açılan anlaşmalı boşanma davasında karşılıklı olarak tazminat isteminde bulunmayarak anlaşmalı protokol uyarınca boşandıkları anlaşılmaktadır.6098 sayılı TBK'nın 61. maddesinde haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanların birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır.Davaya konu eylem; davalı ile dava dışı eşin birlikteliği şeklinde olup ancak tarafların birlikte gerçekleştirebilecekleri türden bir eylemdir. Bu nedenle davalı ile dava dışı eşin davacıya karşı sorumlulukları müteselsil sorumluluktur.Davacının anlaşmalı boşanma davasındaki tazminat istemediğine dair beyanı, genel hükümlere dayalı tazminat isteminden açık bir şekilde vazgeçtiği anlamını taşımayacağı gibi tazminat isteminden feragat edildiği şeklinde de değerlendirilemez. Şu halde davacı dilediğinden tazminat isteminde bulunmakta serbesttir. Yerel mahkemece, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.