MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/12/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda;davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız şikayetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından yürütmekte olduğu restorasyon çalışmasını aksatmak için, yan parseldeki evinde gürültü çıkardığı, tehditvari davranışlar gösterdiği gerekçesiyle hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve savcılığın kovuşturma yapmaya yer olmadığına karar verdiğini beyanla uğradığı manevi zararın tazminini talep etmiştir.Davalı, şikayet dilekçesinde belirtilen olayların doğru olduğunu, savcılığın eksik inceleme ile kovuşturma yapmaya yer olmadığına karar verdiğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, “...somut olayda davalı, davacının telefonu aldığını gördüğünü iddia etmiş ise de hayatın olağan akışında bir kişinin alınırken gördüğü telefonu alan şahısta bırakmasının mümkün olmadığı, olay yerini terketmeden zabıtayı çağırabileceği ve suç üstü yapabileceği halde, davalının Jandarmaya şikayete gittiği, davalının yapmış olduğu isnat hakkında soyut iddia dışında delil olmadığı belirtilerek takipsizlik kararı verildiği, davalının özellikle davacıyı hırsızlıkla suçlaması olayında hiçbir somut kanıt bildirmeden, yalnızca soyut şekilde şikayetçi olmasının hak arama özgürlüğünün özensiz kullanıldığını...” gösterdiği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davaya konu olayda; davalı tarafından davacının bitişiğindeki taşınmazda yürütülen restorasyon çalışmasını aksatmak için davacının kendi evinde sürekli gürültü çıkardığı, davalıyı gözetlediği, ıslık çalıp elinde sopa ile gezdiği, davalının yolunu kesip davalıyı kastederek yalancı dediği, davalıya hitaben “evimin etrafında dolaşma, burası teksas oldu ona göre diyerek” tehdit ettiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 2010/6263 sayılı soruşturma dosyasında şüpheli davacı hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit ve hakaret suçlarından soyut iddia dışında kanıt olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Bu durumda, yerel mahkemenin gerekçesinde belirttiği olayla dava konusu olayın bir ilgisi yoktur, mahkeme hüküm kurarken davaya konu olayı esas alıp değerlendirmek ve tüm dosya kapsamına göre karar vermek zorunda olup dava konusundan uzaklaşılarak 6100 sayılı ...297-298. Maddelerine de aykırı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.