MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 04/02/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, davalı tarafından yayımlanan ... Gazetesi'nin 30/11/2010 tarihli sayısında “... İddialarla Çalkalanıyor” başlığı altında müvekkiline suçlamada bulunulduğunu, yine aynı gazetenin 06/12/2010 tarihli sayısında "... KİM, YETKİSİ NE ?" "ZİMMETİNİZİ MÜTEAHHİT Mİ ÖDEDİ" başlıklı yazılarda ve devamında müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.Davalı vekili, dava konusu haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığını ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığını savunmuşlardır.Mahkemece, tüm yazılarda davacı hakkında resmini de yayınlayarak aslı olmamasına rağmen kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, bu yayınların davalının iddia ettiği gibi kısmen kamuoyunu bilgilendirme amacı taşımadığı, yayınların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu yayın içerikleri bütün halinde değerlendirildiğinde; ... Gazetesi'nin 30/11/2010 tarihli sayısında “... İddialarla Çalkalanıyor” başlığı altında ... ve rektörü hakkındaki iddiaların soru kipiyle haber yapıldığı, "hocaların bile yeter diye isyan ettiği ... kim, hangi görevi nasıl yürütüyor" şeklinde ibarelerin yer aldığı, 06/12/2010 tarihli sayısında "... KİM, YETKİSİ NE?" şeklinde başlığı altında “ davacının 2005 yılında davacının üst düzey bir göreve atamasının yapıldığında itirazların olduğu, bu nedenle görevlendirmenin iptal edildiği, davacının pozisyonu için dava açıldığı, Danıştay kararı ile atamasının yapıldığı, atamaya itiraz edenlerin davacının atamasında üniversite rektörü ile yakın dostluk rol oynuyorsa diyecek sözlerinin olduğu” şeklinde haber yapıldığı, yine "ZİMMETİNİZİ MÜTEAHHİT Mİ ÖDEDİ" başlıklı yazının bölümünde davacı ile ilgili iddialara yanıt almak için kendisini aradıklarını, cevap vermediği belirtilerek davacıya sorulan iddialara yer verildiği görülmüştür.Dosya içeriğinden, ... tarafından, davacının hiçbir resmi görevi olmamasına rağmen hukuksuz olarak uzman kadrosuna atandığı, tüm ihalelerin satın almaların ...'ın isteği ve talimatları doğrultusunda yasalara aykırı yapıldığı belirtilerek YÖK'e şikayet dilekçesi gönderildiği, ...'nin 06/07/2010 Tarihli Yönetim Kurulu Kararında; davacının ...'nda 1.derece uzman kadrosunda iken atamasının iptali üzerine İdare Mahkemesinde açtığı davayı kazandığı, tekrar rektörlükte boş bulunan 1.derece uzman kadrosuna atanmasına karar verildiği, bir müteahhitin ...a gönderdiği şikayet dilekçesinde, rektör yardımcısı ve davacı adına çıkan 15000 TL zimmeti kendisinin yatırdığını iddia ettiği anlaşılmaktadır.Bu kapsamda yayının görünür gerçeğe uygun olduğu, yayınlanmasında kamu yararının bulunduğu, davalılar yararına hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği ve davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı anlaşılmaktadır.Şu durumda, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.