MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/09/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem sonucu yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kasap bıçağı ve çapa ile kendisine saldırması sonucu vücudunun muhtelif yerlerinde kesi ve kırıklar meydana geldiğini belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararların ödetilmesini talep etmiştir.Davalı, davacının eylem ve söylemleri ile kendisini ağır bir şekilde tahrik ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece, bilirkişi tarafından hesaplanan maddi tazminat miktarına aynen hükmedilmiş, manevi tazminat istemi ise kısmen kabul edilmiştir. Kural olarak, Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi (mülga BK m.53) gereği; ceza mahkemesince verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, Hukuk Hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp Ceza Mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı (bu bağlamda davacının haksız tahrikte bulunduğuna ilişkin maddi olgu) hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşımaktadır. Böyle bir durumda, belirlenen tahrike ilişkin indirim oranının davalının sorumlu tutulacağı maddi tazminata aynen yansıtılması, manevi tazminat isteminden ise matematiksel olmamak üzere takdir edilecek oranda bir indirim yapılması gerekir. Dosya arasında bulunan ....Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/881 Esas sayılı karar içeriğinden; davalının, davacıya yönelik kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, cezasından TCK'nun 29. maddesi uyarınca basit tahrik nedeniyle 1/4 oranda indirim yapıldığı, kararın temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği, yerel mahkemece benimsenen geçici ve sürekli iş göremezlik zararının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunda ise, tahrik nedeniyle bir indirim yapılmadığı anlaşılmaktadır.Şu halde; ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın eldeki davayı etkileyecek nitelikte olması, ceza ve hukuk yargılamasında çelişkili kararlar verilmesinin önüne geçmek bakımından, temyiz aşamasında bulunan ....Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/881 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece, açıklanan yön gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.