Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15892 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1142 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İskenderun 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2011/233-2013/109Davacı A.. A.. vekili Avukat F.. B... tarafından, davalı M.. Ç.. aleyhine 23/03/2011 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;a)Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından darp edildiği gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı, 16/02/2012 havale tarihli dilekçesi ile de maddi tazminat talepleri kapsamını, ceza mahkemesinde vekil ile temsil edilmesi nedeni ile avukatlık ücreti,davacının hastaneye gidip gelirken kullanmış olduğu taksi ücreti ve avukata vekaletname vermek için yapılan noter masraflarının oluşturduğunu beyan etmiştir.Mahkemece, maddi tazminata yönelik olarak davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile istemin tümden reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; dava konusu olay nedeniyle davacının vücudunda kırık meydana geldiği doktor raporu ile sabittir. Hayatın olağan akışına göre,davacının kırıkları nedeni ile hastaneye giderek tedavi olması normal olup, davacının talepleri gereği, yol masraflarının hesaplanarak maddi tazminata hükmedilmesi gerekir. Zarar bu şekilde belirlenemiyorsa, mahkemece yapılacak iş; zarar, fiili duruma göre farazi olarak belirlenebiliyorsa Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca hakkaniyet ölçüsünde ve olayın oluşuna uygun bir tazminata karar vermektir. Maddi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.b)Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayda; olay tarihi, davacının yaralanma şekli ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a,b) no'lu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.