MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... vdl. aleyhine 07/05/2007 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, özel yasadan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gerçekte çalışmadığı halde primleri ödenerek çalışıyormuş gibi gösterilen sigortalıdan dolayı davacı kurumun karşıladığı tedavi harcamalarının, davalılardan ödetilmesi isteminden kaynaklanmaktadır.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 16/06/2006 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş, Kanun'un 101. maddesinde, "Bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla İlgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür." biçiminde düzenleme yapılmıştır. Kanun'un yürürlük maddesi olan 108. maddesinde ise, göreve ilişkin anılan maddenin 2008 yılının Ekim ayı başında yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Şu halde, yargılama esnasında yürürlüğe giren kanun maddesi uyarınca davaya iş mahkemesi tarafından bakılması gerekir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması gerekir. Bu itibarla dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmesi gerekirken, yerel mahkemece işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 07/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.