MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/06/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı banka tarafından aleyhine başlatılan ....İcra Müdürlüğü'nün 2005/913 Esas sayılı takip dosyasında taşınmazlarının üzerine haciz işlemi uygulandığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/506 Esas sayılı dava dosyasında davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, haciz işlemleri nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini, menfi tespit davasında taşınmazlarının üzerindeki haczin kaldırılmasının temini amacıyla dava dosyasında bulunan 23/06/2005 tarihli ve 34.500,00 TL bedeldeki teminat mektubunun mahkemece nakde çevrilmesine karar verildiğini,nakde çevrilen miktarın 6 yıl süresince işletilememesi nedeniyle faiz gelirini de aşan maddi zarara uğradığını beyanla uğradığı maddi ve manevi zararların davalıya ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, denkleştirici adalet ilkesine göre maddi zararın hesaplandığı bilirkişi raporu hükme esas alınarak 63.441,79 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dava, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından ikame edilen menfi tespit davasında davalının kötü niyetli olarak yargılamayı sürüncemede bıraktığı kanıtlanmamış olduğundan yargılama süresinin uzaması nedeniyle oluşan faiz gelirinin üzerinde oluşan zarardan davalı sorumlu tutulamayacaktır. Ayrıca yatırım araçlarından bir kısmının diğerlerinden fazla değerlenmesi ve bunların olumsuz sonuçlarının davalıya yükletilmesine de yasal olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının zararının yoksun kalınan faiz gelirine göre hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece; denkleştirici adalet ilkesine göre zarar hesabı yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.2-Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Dava konusu olayın tarihi, oluş şekli, icra takibine konu alacağın miktarı, mahkemece maddi tazminata'da karar verilmiş olması ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan 50.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdiri için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (1 ve 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.