Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15744 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17396 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...vdl. aleyhine 19/08/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... Gazetesi'nin 04/08/2011 tarihli nüshasının 3. sayfasında dava dışı ...'ın öldürülmesi olayı ile ilgili haberde yanlışlıkla kendi resminin kullanıldığını, yakınlarının kendisini arayıp sorduğunu, haberin içeriğinin kendisiyle ilgisinin olmadığını, cok sayıda üyesi bulunan bir kooperatifin başkanı olduğunu bu haberin kendisini zor durumda bıraktığını, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar ise, haberde sehven davacının resmine yer verildiğini, ancak davacının ileri sürdüğü hususların manevi tazminatı gerektirmeyeceğini belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Yerel mahkemece, haberin veriliş şeklinden sanki olayın gerçek katili olduğu algısını olusturacak şekilde davacının resminin haberde kullanıldığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.HMK'nın 25. maddesi gereği; "Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz."Somut olayda dava dilekçesinde davacı davaya konu haberde ölen kişinin ... olmasına rağmen kendi resminin kullanıldığını, bu durumun kendi hayatında oluşturduğu gelişmeleri ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuş ancak kendisinin olayın katili olarak algılandığı iddiasında bulunmamıştır. Şu durumda davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar değerlendirilerek manevi tazminatın gerekip gerekmediği ya da miktarı belirlenmesi gerekirken davacı tarafından ileri sürülmeyen bir hususun gerekçe yapılarak manevi tazminata karar verilmesi ve miktarının belirlenmesi yukarıda belirtilen usul hükmüne uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.