Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15674 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16841 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/11/2011 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, hakaret nedeni ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, amcası olan davalının kendisini kaymakamlığa ve savcılığa şikayet ettiğini, dilekçelerinde kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte “şer ve bela kokan, mafya mensubu, zorba, usul ve yasa tanımaz kafadar” şeklinde nitelendirmelerde bulunmasından dolayı uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davacının ortak miras bırakanlarından kalan ve yıllardır sulh içinde kullandıkları taşınmazlar üzerinde hakkından fazla bölümü tel örgü ile çevirmesi ve diğer hissedarların haklarını kullanmasını engellemesi nedeni ile iddia ve savunma dokunulmazlığı sınırları içinde şikayet hakkını kullandığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dilekçe içeriklerindeki beyanların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul olunarak istemin bir bölümü kabul edilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı hakkında davalının şikayeti sonucu hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Şu durumda davalının davacı hakkında şikayetçi olması Anayasal bir hakkın kullanımı kapsamındadır. Davalının, davacı hakkındaki şikayet dilekçelerinde sarf ettiği ifadelerin bir bölümü dava dışı üçüncü bir kişiye yönelik olup, kalan bölümü ise, davacının amcası olması ve onun kendisi ile uzun süreden beri konuşmaması ve haksız eyleminden dolayı sitem ve sıkıntılarından ibarettir. Mahkemece, anayasal şikayet hakkının kullanımı kapsamında kalan ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayan ifadelerden dolayı istemin tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.