MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/01/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeni ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare temsilcisi ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız el koyma nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, 02/12/2003 günü 40 adet büyükbaş hayvan ile birlikte polis tarafından yakalandığını, hayvanların kulak küpeleri ve menşei şehadetnameleri olmadığından el konulduğunu, kaçakçılık suçundan yargılandığını ancak beraat ettiğini, el konulan hayvanların kendisine iadesine karar verilmiş olmasına karşın iade edilmediğini iddia ederek bedellerinin ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının delil yetersizliğinden beraat ettiğini, hayvanların yediemin olarak babasına teslim edildiğini, zaten yedieminlerin derhal hayvanları gerçek sahibine iade ettiğini, davanın haksız çıkar sağlamak için açıldığından reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, kaçak olduğu gerekçesi ile davacıya ait 40 adet büyükbaş hayvana el konulduğu, davacının atılı suçtan beraat ettiği ve hayvanların kendisine iadesine karar verildiği ancak iade edilmediği anlaşılmakla benimsenen bilirkişi raporu uyarınca hesaplanan bedelin davacının bölüşük kusurundan dolayı yarısına hükmolunmuştur. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının olay tarihinde 40 adet büyükbaş hayvan ile birlikte ilçe dışına çıkmaya çalışılırken yakalandığı, beraberindeki hayvanların evrakları bulunmadığından kaçak oldukları şüphesi ile hayvanlara el konulduğu ve yediemin olarak davacının babası ...'a aynı gün teslim edildiği anlaşılmaktadır. Olay tarihindeki nüfus kayıt tablosuna göre de davacı bekar olup anne ve babası ile beraber yaşadığı anlaşılmaktadır. Davacının babası yediemin ..., 40 adet büyükbaş hayvanın Jandarmada kaldığı süre içinde hastalık kaparak telef olduğunu iddia etmiştir. 40 adet büyükbaş hayvana el koyma tarihi ile yediemine teslim tarihi aynı gün olup, hayvanların jandarmanın elinde iken hastalık kaparak telef olduğu beyanı hayatın olağan akışına aykırıdır. Esasen hayvanlara davacının gözetiminde iken el konulup beraber yaşadığı babasına teslim edilmesinde hukuken bir ayrım var ise de fiilen bir ayrım olmadığı da ortadadır. 4721 sayılı MK 2. maddesine göre “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” 818 sayılı BK nın 44/1. maddesinde ise “Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir” hükmünü düzenlemiştir. Dava konusu edilen kaçakçılık eylemi 2003 yılında gerçekleşmiş, el konulan hayvanlar aynı gün davacının babasına yediemin olarak bırakılmıştır. Davacı kaçakçılık suçundan yargılanmış, delil yetersizliğinden 24/11/2004 günü beraat etmiştir. Beraat kararı 08/07/2008 günü onanarak kesinleşmiştir. Davacı aradan geçen 5 yıl boyunca el konulan hayvanların iadesini bir kere bile istememiştir. Şu durumda, davacının elinde iken el konulan 40 adet büyükbaş hayvanın davacının babasına yediemin olarak teslim edilmesinin, fiilen babası ile birlikte yaşayan davacıya teslimi anlamına geldiği, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağı genel prensibi uyarınca tazminat isteminin reddi yerine bir kısmının kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.