Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15648 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 727 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2012/516-2013/640Davacı G.. E.. vekili Avukat V.. G.. B.. tarafından, davalı A.. S.. aleyhine 09/11/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, davalının dava dışı eşi ile evli olduğunu bildiği halde gayriresmi ilişki yaşadığını, bu ilişkinin yaklaşık 30 yıl sürdüğünü ve 1992 doğumlu bir çocukları bulunduğunu,eşinin bu ilişki nedeniyle kendisi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, davalıya para yetiştirebilmek için tüm malvarlığını sattığını, eşinden korktuğu için bu davayı ancak eşinin ölümünden sonra açabildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının eşinin 1979 yılında kendisi 17 yaşındayken kendisiyle zorla ilişkiye girdiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın oğlu Burak'ın miras payı için dava açması üzerine açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; evli bir kimsenin evlilik dışı birlikteliğinin eşin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, bu eyleme bilerek katılan davalının bu zaradan sorumlu olduğu belirtilerek istem kısmen kabul edilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 44. maddesine göre; "Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir." Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesinde ise; "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." hükmü yer almaktadır.Dosya kapsamından; sadakat yükümlülüğü ihlal edilmiş olmasına rağmen, davacı ile dava dışı eşi arasındaki evlilik birliğinin, eşin ölümüne dek devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sözkonusu ilişkiye karşı yaklaşık 30 yıl boyunca ses çıkarılmayarak dava açılmamış olması karşısında, davacının zararı doğuran fiile razı olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle davanın tümden reddi gerekirken, davalının tazminatla sorumlu tutulmuş olması isabetli bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.