MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 02/12/2003 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, olay günü trafiğin sıkışık olduğunu, buna rağmen davalının sellektör ve işaretlerle rahatsızlık verdiğini, bu sebeple davalıya sıkışıklık nedeniyle hareket edemediğini belirtir işaret yaptığını, davalının bu duruma sinirlenip aracından inerek geldiğini, bunun üzerine kendisinin de uyarmak amacıyla araçtan indiği sırada davalının elindeki cisimle vurmak suretiyle yaralanmasına neden olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.Davalı, olayın yol verme tartışmasından kaynaklandığını, davacının aracından inerek el kol hareketleri yapıp küfür ettiğini, üzerine gelip vurduğunu, davacının iddia ettiği gibi elinde bir cisim olmadığını ve kendisini savunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, maddi talebi kabul etmiş, manevi talebin ise bir kısmına hükmetmiştir. Dosya kapsamından, trafik nedeniyle aralarında çıkan tartışma sonucu tarafların birbirine vurdukları, ...'ndan alınan 26/05/2010 tarihli rapora göre davacının, yüzünde birden fazla kemik kırılması meydana geldiği, kırığın hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, 25 gün geçici iş göremeyecek şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayın tarihi, gelişimi ve özellikle yaralanma derecesi ile yukardaki ilkeler göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt derecede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.