Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15558 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16685 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... (kendi adına asaleten, oğlu ... adına velayeten) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/08/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a-)Davacı ...'a yönelik temyiz açısından, dava haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, yedi yaşındaki çocuğu ...'e, kaldırımda bulunduğu esnada, hatalı sollama yaparak aracıyla kaldırıma çıkan davalı sürücünün çarptığını, kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, olayda bütünüyle davalı sürücünün kusurlu olduğunu belirterek kendi adına asaleten yaralanan ... adına velayeten manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, aracıyla seyir halindeyken topu yola fırlayan ...'ün park halindeki başka bir aracın arkasından aniden taşıt yoluna fırladığını ve kullandığı aracın sol ön çamurluk kısmına çarparak kaldırıma düştüğünü, kazada kusurlu olmadığını, davacı annenin de mağdur küçüğe bakma ve gözetme görevini ihmal etmek suretiyle kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, makina mühendisi bilirkişiden alınan 09/07/2012 tarihli rapor benimsenmiş, davalı sürücü % 10, davacı ... ise % 90 kusurlu kabul edilerek; davacı tarafın manevi tazminat talepleri kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, davacı anne ...'ın meydana gelen kazada, çocuğunun kaldırımda top oynamasına müsade ederek koruma ve gözetme görevini ihmal ettiği anlaşılmıştır. Bunun yanısıra çocuğun yaralanma derecesi de göz önünde bulundurulduğunda, davacı ...'ın manevi tazminat talebinin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.B- Davacılardan ...'e yönelik temyize gelince, Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayın tarihi, gelişimi, davacının yaralanmasının derecesi ve özellikle kusur durumu ile yukardaki ilkeler göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt derecede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu açıdan da bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.