Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15524 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3542 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2009/443-2013/446Davacı H.. K.. vekili Avukat H.. Ö.. tarafından, davalı S.. Y.. aleyhine 24/09/2009 gününde verilen dava ve 28/09/2009 gününde verilen birleşen dava dilekçesi ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 01/10/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 18/11/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat N.. T.. ile karşı taraftan davacı vekili Avukat C.. Ç.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava ve birleşen dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından kaleme alınan ve .. gazetesinin 16/09/2009 tarihli sayısında "Muz ithalatında dönen Alicengiz oyunları" başlıklı, 18/09/2009 tarihli sayısında "B.. Ç..'ın yanıtlaması istemiyle" başlıklı ve 25/09/2009 tarihli sayısında "B.. Ç..'ın açıklaması" başlıklı köşe yazılarında ağır isnat ve ithamda bulunarak kişilik haklarına saldırıldığını belirterek, uğradığı manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı, dava konusu yazılarda muz ithalatına ilişkin uygulamaların sorgulanıp eleştirildiğini, muz üreticileri birlikleri ve dernekleri tarafından yıllardır dile getirilen iddialara yer verilerek basın özgürlüğü sınırları içinde haber yapıldığını, davaya konu yayında kişilik haklarını ihlal eden bir ifadenin bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının ceza mahkemesince, dava konusu yazılar nedeniyle basın yoluyla hakaret suçunun sabit görülerek cezalandırıldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, ceza mahkemesince belirlenen maddi olguların hukuk hakimini bağlayıcı olduğu, dava konusu üç yayında davacı ile ilgili gerçek dışı, şeref ve haysiyetini zedeleyici, eleştiri kapsamını aşan sözlerin kullanıldığı gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu yazılar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı yazar tarafından muz ithalatına ilişkin uygulamaların sorgulandığı, muz ithalatında referans fiyatının altında, malın üreticiden alınan fiyatı üzerinden yurda giriş fiyatının beyan edilerek devletin vergi kaybına sebep olunduğu, kanuni boşluklardan yararlanılarak vergi kaybına göz yumulmasının ve bu hususta tedbir alınmamasının eleştirildiği anlaşılmaktadır. Yazılarda, düşünsel bağlılık anlamında öz ve biçim dengesi de korunmuştur. Basın ve ifade özgürlüğü, sadece olumlu ve hoşa gidenleri benimsemeyi değil, sert ve kışkırtıcı olanlara da katlanmayı gerektirir. Diğer yandan davacı, muz ithalatçısı olup şirketi ile ilgili Vergi Makemesi tarafından iptal edilmiş olsada, daha önceden ithal edilen muzların kıymetinin eksik bildirilmesi nedeniyle ek vergi tahakkuk ettirilmiştir. 6352 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin 1-b fıkrası uyarınca ceza mahkemesi tarafından davalı hakkında kovuşturmanın ertelenmesine karar verildiğinden kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünden de sözedilemez. Şu halde, dava ve birleşen dava konusu yazıların eleştiri kapsamında kaldığı ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı kabul edilmelidir. Mahkemece, tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen de olsa kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, asıl ve birleşen davaya ilişkin kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.