Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15520 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17630 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ...'e velayeten kendilerine asaleten ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 15/05/2006 ve 05/12/2006 gününde verilen dilekçeler ile yaralamalı trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri ve davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, yaralamalı trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davaya konu trafik kazası sonucunda diğer davacıların eş ve babaları olan davacılardan ...'in hayati tehlike geçirecek ve 45 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, kafatası kemiğinde ve el bileğinde kırıklar meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu yaralanma nedeniyle eş ve çocuklar da manevi tazminat isteminde bulunmuşlar, mahkemece istemleri reddedilmiştir.Kural olarak bedensel zarar nedeniyle tazminat ileri sürme hakkı zarar görene aittir. (BK.m.47). Ancak, kişisel hakları zarara uğrayanların da tazminat talep hakları vardır. (BK.m.49). Burada da, kural olarak, doğrudan doğruya zarar görme koşulu mevcuttur. Ancak, kişilik değerlerinin kapsam ve çerçevesi de hayatın olağan akışına, yerleşik değer yargılarına ve tecrübe kurallarına dayalı olarak belirlenecektir. Bir kimsenin beden ve ruh tamlığının ihlali sonucunda, onun yakınlarının da korunan varlıkları doğrudan zarara uğramış olabilir. BK.m.49 genel bir kural olup, öngördüğü koşullar gerçekleştiğinde, ruhsal uyum ve dengesi sarsılanın, kişilik değerlerine saldırı nedeniyle manevi tazminat isteyebilmesi olanağı vardır. Ailenin, kişisel değerler arasında önemli ve üstün bir yeri vardır ve kişilik hakkı aile ilişkilerini de kapsar.Somut olayda, yaralanmanın niteliği ve buna bağlı sonuçları ile aile ilişkisi göz önünde tutulduğunda, yaralanın eş ve çocukları olan davacılardan ...'in kişilik değerlerinde eksilme duygusunu yaşadıkları, tecrübe kuralları ile sabit olup; ayrıca bu bakımdan bir ispat yükümlülüğü altında dahi değillerdir. Mahkemece anılan davacılar yararına uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.3-Davalıların temyiz itirazları yönünden; dosya kapsamından davacılardan ...'in dava konusu kazadan önce de işitme kaybının bulunduğu ve cihaz kullandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 10/05/2010 tarihli bilirkişi heyet raporunda bu durumun göze alınmadan sürekli çalışma gücü kaybı tespit edilmiş ve zarar kapsamı bu rapora göre belirlenmiştir.Şu halde, davacının önceki işitme kaybı göz önüne alınarak davaya konu kaza nedeniyle işitme kaybının artıp artmadığı, artma var ise, önceki arızasının etkisi araştırılarak Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü'ne uygun alınacak rapor ile sürekli iş göremezlik kaybı tespit edilmeli, maddi ve manevi zararın kapsamı da buna göre belirlenmelidir. Eksik incelemeye dayalı kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına, (3) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 02/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.