Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15510 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5120 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Akçadağ Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2011/127-2013/92Davacılar A.. P.. vdl vekili Avukat N.. P.. tarafından, davalılar S.. İ..-T.. vdl aleyhine 15/07/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı A.. B.. vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 18/11/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asil A.. B.. ve vekili Avukat E.. Ö.. ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat N.. P.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Davalı A.. B..'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, taksirle ölüme neden olunmasından dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü davalı A.. B.. yönünden kabul edilmiş; karar davacılar ve davalı A.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, çocuklarının futbol oynarken kale direğinin başına düşmesi sonucu yaşamını yitirdiğini, söz konusu kale direklerinin davalı S.. İ.. Müdürü A.. B..'ın talimatı ile diğer davalılar H.. G.. ve İ.. P.. tarafından olay yerine götürülerek bırakıldığını, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı S.. Suyu Tarım İşletmeleri'nin çalışanlarının kusuru ile meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, futbol sahası olarak kullanılan yerin aslında mera olduğunu bu nedene Tarım İl Müdürlüğü'nün diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu iddia ederek tüm davalıların uğradıkları zararı müştereken ve müteselsilen ödemelerine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar usul ve esas yönlerden davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, benimsenen bilirkişi görüşü uyarınca dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı A.. B..'ın %60, dava dışı Akçadağ Kaymakamı'nın %15, muhtarın %25 kusurlu olduğu kabul edilerek kendisine kusur verilen davalılardan A.. B..'ın kusur oranına isabet eden tutarda tazminatın ödetilmesine karar verilmiş, sair davalılar yönünden dava reddedilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda, davalı A.. B..'ın S.. İ.. Müdürü olduğu, davacıların oğlunun başına devrilerek yaşamını yitirmesine neden olan kale direklerinin onun talimatı ile söz konusu sahaya götürülüp bırakıldığı ileri sürüldüğüne göre, Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1. maddesi gereğince adli yargı yerinde davalıya yönelik açılan davada kastı ve kusuru aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalı hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.2-Davacıların temyiz itirazlarının incelenmesinde, davalılardan T.. B.. Anayasa’nın 130. maddesine göre bir kamu tüzel kişisidir. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü de tüzel kişiliği bulunan iktisadi bir devlet teşekkülü olup, anılan tüzel kişiliğe bağlı olarak ve kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet gösteren S.. İ..'nin eylem ve işlemleri de kamusal nitelikte olup kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalılara yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurundan doğan zararın ödetilmesi istemidir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerekir. Mahkemece, anılan davalılar yönünden uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı A.. B.. yararına (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacılar yararına bozulmasına, bozma nedenine göre tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalı A.. B.. yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara, davacılar yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalı A.. B..'a yükletilmesine, temyiz eden taraflardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.