MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/02/2013NUMARASI : 2011/328-2013/107Davacı F.. E.. vekili Avukat M.. Ş.. tarafından, davalılar C.. E.. vd aleyhine 22/07/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, ... Gazetesi'nin 10/07/2011 tarihli sayısında "eski vekil F.. E.. kamudan aldığı işlerle servetine servet kattı" başlığıyla yayınlanan haber ve 14/07/2011 tarihli sayısında yayınlanan "eski vekilin servetinde kayıp trilyon izi" başlıklı haber içeriğinde kendisi hakkında kamuoyunda kayıp trilyon davası olarak bilinen davada yargılandığı ve servetini haksız şekilde elde ettiğine dair intiba uyandırılmaya çalışıldığını bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir.Davalılar, haberin gerçeğe uygun olduğunu, Karadeniz Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/402 Esas sayılı dosyasından verilen 17/05/2007 tarihli karara göre hazine tarafından davacı aleyhine ... Partisi'nin kapatılması kararı sonrası vergi denetmenleri tarafından düzenlenen inceleme raporları ile partinin ilçe başkanlığının parti tüzel kişiliğine ait olmayan harcamalar ve parti teşkilatına ait gelir makbuzu karşılığı toplanıp gelir gider defterine gelir olarak yazılmayan toplam 2.496,16 TL'nin o davanın davalısı F.. E..'dan tahsiline karar verildiğini, davaya konu haberde anılan bu mahkeme kararının aynen yayınlandığını, belirtilen hususun bu mahkeme kararıyla ilgili olduğunu, ayrıca davacının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre..... Metal Sanayi ve İnşaat Ticaret Ltd. Şti.'nde pay sahibi olduğunun gerçek olduğunu, şirket ortaklarının davacı, eşi ve kızı bulunduğunu, yayında davacıyı küçük düşürücü ifadelerin yer almadığını, yayına davacının kendi kusuruyla neden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Yerel mahkemece, yayının içerik olarak davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasası'nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir.Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu'nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.Dosyanın incelenmesinde; Karadeniz Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/402 Esas sayılı dosyasında, Hazine tarafından F.. E..'ın da aralarında bulunduğu dört davalı aleyhine, kapatılan ..... Partisi'nin ilçe başkanlığında 2820 sayılı Yasa'nın 70/1.maddesine aykırı olarak parti tüzel kişiliğine ait olmayan harcamalar ve parti teşkilatına ait gelir makbuzu karşılığı toplanıp gelir gider defterine gelir olarak yazılmayan toplam 2.496,16 TL'nin 2.302,25 TL'sinin davalı F.. E..'dan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.Yerel mahkemece açıklanan olgular ve yukarıda belirtilen dosya içeriği de gözetilerek, davaya konu köşe yazısının, davacı hakkında karar verilen dava dosyası hakkında olduğu, yazı bir bütün olarak incelendiğinde kişilik haklarına saldırı bulunmadığı ve eleştiri içerikli olduğu, eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, kullanılan dil ile yazının özünün birbirine uyumlu olduğu, hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak istemin tümden reddedilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davalının manevi tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.