Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15375 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17125 - Esas Yıl 2012





....Davacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 16/01/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ...'ın tüm, davacı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacı ...'ın diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Kural olarak bedensel zarar nedeniyle tazminat isteminde bulunma hakkı zarar görene aittir. (Mülga BK m.47, TBK m.56). Diğer yandan, kişisel hakları zarara uğrayanların da tazminat talep hakları vardır. (Mülga BK m.49, TBK m.58). Burada da, kural olarak; doğrudan doğruya zarar görme koşulu söz konusudur. Ancak, kişilik değerlerinin kapsam ve çerçevesi; hayatın olağan akışına, yerleşik değer yargılarına ve yaşam deneyi kurallarına dayalı olarak belirlenmelidir. Bir kimsenin beden ve ruh tamlığının ihlali sonucunda, onun yakınlarının da korunan varlıkları doğrudan zarara uğramış olabilir. Mülga BK m.49, TBK m.58 hükmü genel bir düzenleme olup; öngördüğü koşullar gerçekleştiğinde, ruhsal uyum ve dengesi sarsılanın, kişilik değerlerine saldırı nedeniyle manevi tazminat isteyebilmesi olanağı vardır. Ailenin, kişisel değerler arasında önemli ve üstün bir yeri vardır ve kişilik hakkı aile ilişkilerini de kapsar.Yargısal içtihatlar ile kabul edilen bu hususları, yasa koyucu, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nun 56/2. maddesi ile; “bedensel bütünlüğün saldırıya uğraması durumunda sadece saldırıya uğrayan kişi için değil, onun “yakınlarının” da bu saldırının ağır olması koşulu ile manevi zararlarının tazminini isteyebileceğini” kabul ederek, yasal bir düzenlemeye kavuşturmuştur.Dosya içeriğinden, davacılardan ...'da, kazaya bağlı kemik kırıkları meydana geldiği, bu kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin 6. (ağır) derecede olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzadığı anlaşılmaktadır. Yaralanmanın belirlenen niteliği ve buna bağlı sonuçları ile aile ilişkisi göz önünde tutulduğunda, adı geçenin eşi olan diğer davacı ...'ın da, olay nedeniyle kişilik değerlerinde eksilme duygusu yaşadığı tecrübe kuralları ile sabit olup; bu bakımdan ayrıca bir kanıtlama yükümlülüğü altında bulunmadığı benimsenmelidir. ....Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı eş ... yararına da uygun tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle adı geçen davacının manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacı ... yararına BOZULMASINA, davacı ...'ın tüm, davacı ...'ın diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan ...'dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.