Davacı R.. K.. vekili Avukat A..Ç.. tarafından, davalı Maliye Hazinesi aleyhine 12/11/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ile adli yardım talepli olarak davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki belgeler incelenerek gereği görüşüldü.6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.Dilekçeye ekli ve dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız el koyma nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, kendisine ait .. plaka sayılı araca ve aracında bulunan 40 litre mazota kaçakçılık suçlamasıyla el konulduğunu, el konulma işleminin akabinde soruşturma açıldığını, kamu davasında beraatine ve mazotun iadesine karar verildiğini, ancak yaklaşık 2 yıl süreyle aracını kullanamadığını araçta hasar meydana geldiğini ve kazanç kaybı oluştuğunu, ceza dosyasında duruşmaya giderken meydana gelen trafik kazasında babasını kaybettiğini beyanla, araçtaki hasar ve kazanç kaybı yönünden maddi, babasının vefatı nedeniyle de manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının talep ettiği tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, manevi tazminat talebi yönünden illiyet bağının mevcut olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Mardin Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve görevsizlik kararı verilen dosyada alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacıya ait araca 22/09/2004 ile 25/09/2006 tarihleri arasında 2 yıl süreyle kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiası ile el konulduğu anlaşılmaktadır. Ahlat Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2004/171 Esas, 2005/76 Karar sayılı dosyasında; davacı R.. K.. hakkında sanık sıfatıyla 4926 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan yargılama yapılmış, yapılan yargılama neticesinde sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan 23/10/2008 tarihli bilirkişi raporunda davacının talep ettiği kazanç kaybı ile vergi dairesine beyan ettiği gelir arasında ciddi farklılıklar olduğu belirtilerek herhangi bir belgeye dayanmayan ve bilirkişi görüşüne dayanarak esas alınan aylık 500,00 TL aylık gelir üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bu durum, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olmamıştır. Mardin Ticaret ve Sanayi Odası'nın cevabi yazısına göre bir TIR'ın aylık kazancının 900,00 TL olarak belirtilmiş olması da gözönüne alınarak, bu miktar üzerinden davacının kazanç kaybı hesaplanmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine 16/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.