Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15132 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16160 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... vdl. aleyhine 10/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ...'a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının davalılardan ....’ye yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, .... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkeme, yayın tarihi olan 26/02/2011 tarihinde, .... yayın sahibinin .... olduğunu, gazetenin yayından sonra davalı ....’ye devredildiğini, bu sebeple adı geçen davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.5187 sayılı Basın Kanunu’nun 13/3. maddesinde “Zararı doğuran fiilin işlenmesinden sonra yayının her ne surette olursa olsun devredilmesi, başka bir yayınla birleştirilmesi veya sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir surette değişmesi halinde, yayını devir alan, birleşen ve her ne surette olursa olsun yayın sahibi gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ve anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde üst yönetici, bu fiil nedeniyle hükmedilecek tazminattan birinci ve ikinci fıkrada sayılanlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hüküm uyarınca davalı ....’nin de yayın nedeniyle hukuki sorumluluğu bulunduğundan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru değildir. Bu davalı yönünden de işin esasının incelenmesi için kararın bozulması gerekmiştir.3-Davacının davalılardan ...’na yönelik temyiz itirazlarına gelince;...Davacı, .... olarak görev yaparken 24/02/2011 tarihinde Yargıtay üyeliğine seçildiğini, üyelik seçimleri dolayısıyla .... Gazetesinin 26/02/2011 günlü nüshasında "Her dosyadan bir isim Yargıtay’da" başlığı ile davalı ...'tan kaynaklanan şekilde gerçek dışı olan ve hakaret içeren haber yer aldığını, açıklama ve yorumların gerçek dışı olup kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacı da dâhil haberde ismi geçen kişilerin toplumun dikkatini çeken kişiler olduğu, topluma bilgi verilme amacı bulunduğu, gazetecilerin somut gerçeği araştırma ödevlerinin bulunmadığı, haberin görünürdeki durumlar hakkında bilgi vermek amacıyla yazıldığı, seçimin yapılış şeklinin ve seçilenlerin eleştirildiği, davalı ...’ın daha önce ....’deki zimmet soruşturması ve ....dosyaları hakkında basın açıklaması yaptığı ve yapılan soruşturmalar hakkında basına bilgi verdiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından davalılardan ...'ın 24. dönem .... olarak görev yaptığı, eski .... ve hakkında zimmet ve nitelikli zimmet suçlarından soruşturma bulunan dava dışı .... seçilmesinden sonra anılan kişi hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin karar verilmesi üzerine basın toplantısı düzenlediği, ..... kararı veren .... ile bu karar, itiraz etmediği belirtilen ilgili ....hakkında işlem yapılmasını istediği, istemin reddine ilişkin karar ile ilgili olarak İdare Mahkemesinde açtığı davanın reddi üzerine de temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Yine, haberde adı geçen dava dışı .... Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturmanın bulunmadığı görülmüştür. Dava konusu edilen haberin 26/02/2011 tarihli ..... "Her dosyadan bir isim Yargıtay’da" başlığında “...: ...,.deki zimmet soruşturması ile....dosyalarını kapatmakla suçlanmıştı” şeklinde yer aldığı anlaşılmaktadır.Davalı ...'ın gerek basın toplantısı metninde, gerek idari ve yargısal başvurularında davacının isminin yer almadığı görülmüştür. Davaya konu haberde ise, diğer davalının açıklamaları ve bu açıklamalara dayanılarak yapılan haberlerde yer almayan .....isimli kişi de eklenerek davacının Yargıtay üyeliğine seçilmesi ile soruşturmalar arasında bağlantı kurulmuş ve davacının ismine de yer verilmiştir. Basın özgürdür. Ancak basında yer alan açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilmesi için eleştiri ve açıklamaların yargı otoritesini zayıflatmaya yönelik olmaması gerekir. Bu bakımdan yargısal çalışmalar hakkında gerçeğe uygun olmayan açıklamalar yazılmasıyla davacının kişilik hakları ihlal edilmiştir. Şu durumda, manevi tazminat koşullarının oluştuğu kabul edilerek uygun bir miktar tazminat takdir edilmesi gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 ve 3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının davalı ...'a yönelik temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.