Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15113 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16766 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Erzincan 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/01/2013NUMARASI : 2010/357-2013/10 Davacılar A.. E.. ve diğeri vekili Avukat N.. A.. tarafından, davalılar F...Ş.. adına A..A..ve diğerleri aleyhine 28/05/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacılardan A.. E..'ın açtığı davanın kısmen kabulüne, diğer davacı E..E.. açtığı davanın husumetten reddine dair verilen 22/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kısmen kabul edilmiş; karar, davacılar ile davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.Dava konusu haber bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacılardan A.. E..'a ait olduğu anlaşılan pastanenin adının gerekli olmadığı halde pekçok kez kullanılması suretiyle davacının kişilik hakkına saldırı niteliğinde yayın yapıldığı anlaşılmakla manevi tazminata hükmedilmesi doğru ise de: Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği T. K.. 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Dava konusu yayının tarihi, içeriği ve yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt derecede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; davacıların tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.