MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2011/581-2013/388Davacı A.. İ.. vekili Avukat H.. A.. K.. tarafından, davalı S.. E.. aleyhine 25/11/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kendisini kasten yaraladığını, bu nedenle ceza mahkemesinde yargılandığını belirterek ceza mahkemesinde vekille temsil edilmesi nedeniyle ödediği vekalet ücretinden dolayı maddi tazminat, yaralama nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının ceza yargılaması nedeniyle vekiline 2.000,00 TL ödediğine dair makbuz sunduğu belirtilerek; maddi tazminatın kabulüne, yaralama fiilinden dolayı manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bir davada, karşı tarafa yükletilmesi gereken yargılama giderleri, o davanın ayrıntısı niteliğinde olup; talep olmasa bile, mahkemece doğrudan (re’sen) asıl hükümle birlikte karara bağlanması gerekir. Nitekim bu yön, yargılama gideri anlamında vekalet ücreti bakımından da geçerlidir. Buna bağlı olarak, yargılama giderine, ancak asıl davada hükmedilebilir. Asıl davanın kesinleşmesinden sonra, o davaya ilişkin yargılama giderleri ayrı bir dava konusu yapılamaz. Mahkemece, yukarıda açıklanan kurallara ve ilkelere aykırı olarak, maddi tazminat isteminin kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, ceza mahkemesince davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Vekalet veren ile vekili arasında kararlaştırılan ücret davalıyı bağlayıcı nitelikte değildir. Şu durumda, mahkemece maddi tazminat talebinin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.