MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... aleyhine 13/01/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 26/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı,.... öğretim görevlisi olarak görev yaptığını, dava dışı bölüm başkanı ile aralarındaki tazminat dava dosyasına bölüm başkanı tarafından delil olarak sunulan, aynı bölümde öğretim görevlisi olarak görev yapan davalıya ait “İlgili Makama” başlıklı dilekçede, kendisini tedirgin edici ve normal olmayan davranışlarda bulunan, sorunlu birisi gibi yansıtmak suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, söz konusu dilekçenin sırf dava dışı bölüm başkanı lehine delil oluşturma ve kendisini karalama kastıyla yazıldığını, dilekçede ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını belirterek uğradığı manevi zararın tahsilini istemiştir. Davalı, haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının ve davalının kamu görevlisi oldukları, yaptıkları işlerin kamu hizmeti ile bağlantılı bulunduğu ve dava konusunun hizmet kusuru niteliğinde olduğu husumet yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir.Davacı, aynı kurumda kendisi gibi öğretim görevlisi olarak görev yapan davalının, bölüm başkanına sunmuş olduğu ve dava dışı bölüm başkanı ile davacı arasında görülen davada bölüm başkanı lehine delil olarak kullanılan dilekçe içeriğine dayalı olarak istemde bulunmuş olup, davalının dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar kamu hizmetinin bir gereği olmadığı gibi, dilekçenin davalı tarafından bölüm başkanına verilmiş olması hizmet kusuru olarak da değerlendirilemez. Şu halde işin esasına girilerek yapılacak incelemeyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, husumet nedeniyle istemin reddine dair karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.