Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14974 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19325 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2012/465-2013/241Davacı-birleşen dosya davacıları S.. K.. vdl tarafından, davalı K.. Ö.. vd aleyhine 03/04/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekileri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalıların diğer temyiz itirazları yönünden;Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalıların kendilerine hakaret ettiğini ceza mahkemesinde yargılanarak mahkum olduklarını, bu eylemler nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dosya içeriğinden; davalılar hakkında Sincan 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davasında, taraflar arasındaki tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucunda davalıların davacılara haksız tahrikin etkisi ile hakaret ettikleri gerekçesiyle cezalandırılmalarına miktar itibariyle kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Olayın gelişimi, dosya kapsamı ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde davalılar aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.