Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14973 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15885 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı....vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/10/2011 gününde verilen dilekçe ile tehdit eylemine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, tehdit eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece; dinlenen davalı tanıklarının beyanlarına göre ve davalının tehdit suçunu işlediğine ilişkin ceza dosyasında polis memuru olan müştekilerin beyanlarından başka bir delil olmadığı, buna rağmen ceza mahkemesinde eksik inceleme ile davalının delil yetersizliğine rağmen suçunun sabit görülerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, suçun manevi unsurunun da oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Her ne kadar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı kesin hüküm teşkil etmediği gibi hukuk hakimini de bağlayıcı nitelikte bir karar değil ise de, ceza dosyası içinde yer alan zabıt mümzileri de olan müştekilerin beyanları, sanıkların savunması alınmasından önce 29/07/2010 tarihli oturumda tüm haklarının hatırlatılması, lehe ve aleyhe somut delillerin toplanması ve ileri sürme haklarının açık şekilde bildirilmesi, dinlenen tanıkların ceza yargılaması sırasında tanık olarak gösterilmemiş olması, tanıkların olaya ve olay saatine ilişkin çelişkili beyanları, daha önce ceza yargılaması sırasında dahi hiç bir şekilde dile getirilmeyen hususların eldeki davada beyan edilmesi dikkate alındığında ve tüm dosya kapsamı ile de davalının sair tehdit şeklindeki eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır.Şu durumda, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgıya dayalı gerekçe ile istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.