MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/09/2013NUMARASI : 2012/385-2013/365Davacı S.. K.. vekili Avukat tarafından, davalı D.. K.. aleyhine 09/08/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/2 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine dair verilen 18/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Mahkemece, davacının temyiz isteminin, birleştirme kararına karşı temyiz yolunun açık olmadığı, bu kararın ancak asıl kararla birlikte temyiz edilebileceği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, farklı mahkemelerde açılmış bulunan davaların birleştirilmesi kararı nihai bir karar olduğu ve bu nedenle yalnız başına kanun yoluna başvurulabileceğinden, mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin kararı doğru değildir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine ilişkin karar kaldırılarak asıl karara yönelik temyiz isteminin incelemesine geçildi.Dava, kasten yaralama nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, iş bu davanın aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan bahisle Kastamonu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/2 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, eldeki dosyada kendisini yaralayan haksız eylem failinden tazminat isteminde bulunmuş, daha önce açmış olduğu Kastamonu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/2 Esas sayılı dosyasında ise, hatalı ameliyat yapan hastane personelinden tazminat isteminde bulunmuştur.Mahkemece, eldeki dosyanın daha önce farklı yerde açılan dosyayla birleştirilmesine karar verilmiş ise de, eldeki dosya henüz birleştirildiği dosyaya gönderilmeden o dosya karara bağlandığından, bu dosyadaki istem hakkında esastan bir karar verilememiştir.Aralarında bağlantı bulunan iki davanın ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki farklı hukuk mahkemelerinde açılmış olması halinde, bu davalar arasında bağlantı bulunması nedeniyle birleştirme, ikinci davanın açıldığı mahkemeden her zaman talep edilebilir (HMK m.166/2). İkinci davanın davalısı, iki davanın birleştirilmesini isterse, ikinci mahkeme, birinci davanın açıldığı mahkemeden o dava hakkında bilgi ister. Birinci mahkemenin verdiği bilgiyi alan ikinci mahkeme, iki dava arasında bağlantı bulunduğu kanısına varırsa, istemin kabulüne ve elindeki ikinci davanın birinci dava ile birleştirilmesine karar verir. Bu birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir (HMK m.166/3). Davaların birleştirilmesi kararının kesinleşmesinden itibaren, birinci davanın açıldığı mahkeme bu kararla bağlıdır (HMK m.166/2, son cümle). Yukarıda ifade edildiği gibi, davaların başka mahkemelerde açılmış olması halinde, ikinci davadaki davalı davaların birleştirilmesini istemezse, artık bu iki davanın birleştirilmesi mümkün değildir. Yani bu halde, aralarında bağlantı bulunan davaların ayrı ayrı mahkemelerde görülmesine devam edilir. (Baki Kuru- Ramazan Arslan- Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2013, s.491-492) Somut olayda ise; ikinci davanın açıldığı eldeki dosyada davalı yanın birleştirme istemi bulunmadığı halde, ikinci mahkeme resen birinci mahkemeden bilgi isteyip birleştirme yoluna gitmiştir. Diğer yandan, birleştirme kararının kesinleşmesi beklenmeden (kısa kararla birlikte) derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bilgi verilmesi gerekirken, kararın kesinleşmesi beklenmiş, bu arada ilk davanın açıldığı mahkeme o davayı karara bağlamıştır. Yapılan bu yanılgılar yasanın açık ihlali niteliğindedir.Şu halde, işin esasına girilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, usule aykırı olacak şekilde birleştirme kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.