MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalı ... aleyhine 17/06/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, resmi nikahlı eşinin davalı ile kendisini aldattığını, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile ilişkiye girmesinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının eşinin tanıştıklarında kendisini bekar olarak tanıttığını, bu nedenle arkadaşlık teklifini kabul ettiğini, evli olduğunu öğrenince arkadaşlık ilişkisine son verdiğini, davacının eşinin peşini bırakmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ... Dava konusu olayın tarihi, oluş biçimi ve yukardaki ilkeler göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst derecede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı ile dava dışı eşinin ... - Karar sayılı boşanma davası ile boşanmalarına, davalı eşin sadakatsiz tutum ve davranışları nedeni ile evlilik birliğini temelinden sarsılmasından dolayı 10.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.Davalının, davacının resmi nikahlı eşi ile evli olduğu süre içinde duygusal ve cinsel birliktelik kurduğu, eşin davacıya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalının da eşin eylemine bilerek iştirak ederek davacının zarar görmesine neden olduğu anlaşılmaktadır.BK'nın 50 ve 51. maddelerinde haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanların birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır. Aynı hüküm 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 61. maddesinde de tekrar edilmiştir.Davacının eşi, davacıdan boşanmalarına karar verilen mahkeme ilamı ile sadakatsiz tutum ve davranışları nedeni ile 10.000,00 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.Şu durumda, davalı ile dava dışı eşin birlikte neden oldukları zarardan dolayı davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiş bulunmasına göre, konusu ve hukuki sebebi aynı olan eldeki davada hüküm altına alınan tazminat tutarının boşanma davasında hüküm altına alınan tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere ödetilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davacı yararına; (3) numaralı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 25/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.