Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14891 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 323 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Tavşanlı 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/10/2014NUMARASI : 2013/569-2014/512Davacı G.. Ö.. vekili Avukat F..O.. tarafından, davalılar A.. O.. ve diğeri aleyhine 10/07/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının davalılardan F.. A..'ya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının davalılardan A.. O..'a yönelik temyiz itirazlarına gelince;Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kuru temizleme işiyle uğraştığını, davalılardan A.. O..'un M.. O.. isimli kişinin eşi olduğunu, olay tarihinde M.. O..'un ablasını yerini bilmediği için rica etmesi üzerine pastaneye götürdüğünü, orada olan M.. O..'un kendilerine dondurma ikram ettiğini, nezaket gereği bu teklifi kabul etmek zorunda kaldığını, sonrasında davalılardan A.. diğer davalı ile pastaneyi basarak kendisine hakaret ettiğini, çevrede kendisini eşi ile pastanede bastığı şeklinde dedikodu yaydıklarını, bu şekilde kendisine iftira atarak kişilik haklarına zarar verdiklerini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere göre davalılardan F.. A..'nın olayla bir ilgisinin olmadığının anlaşıldığı, davalılardan A.. O.. yönünden ise; olay tarihi ile dava tarihi arasında 6098 sayılı T..'nın 72. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin aşıldığı gerekçesiyle istem reddedilmiştir.Zamanaşımı bir def'i olup alacak hakkına son vermemekte, dava edilebilme niteliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu özelliği nedeniyle zamanaşımı ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden göz önüne alınamaz. (6098 s. TBK m.161, 818 s. BK m.140 ) Davalılardan A.. O.. tarafından zamanaşımı definde bulunulmamış olup anılan davalı yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kaldı ki; davacı tarafından iddia edilen eylem hakaret suçunu oluşturabileceğinden 6098 sayılı T.. K..72. maddesi uyarınca T.. K..hakaret suçu için öngörülen zamanaşımı süresi dikkate alınmalıdır. T..'nın 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun ceza davası zamanaşımı süresi, T..'nın 66. maddesi uyarınca sekiz yıl olup ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresi de dolmamıştır. Mahkemece davalılardan A.. O.. bakımından davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru görülmemiş ve kararın anılan davalı yönünden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılardan A.. O.. yönünden BOZULMASINA, davalılardan F.. A..'ya yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.