Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14890 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8862 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2014/22-2014/101Davacı M.. Ö.. vekili Avukat tarafından, davalı K.. K.. aleyhine 20/12/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-)Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kişilik haklarına haksız saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu, davalının 13/12/2010 tarihli T.B.M.M. Meclis Plan ve Bütçe görüşmelerinde ve devamında 14/12/2010 tarihli basın toplantısındaki beyanlarında, Kayseri Büyükşehir Belediyesinde on yedi kişilik bir rüşvet çetesinin bulunduğunu ileri sürdüğünü, kendisinin de belediye çalışanı olduğunu ve adının davacının beyanlarına dayanak gösterdiği dava dışı H.. A.. H..'nun savcılık ifadesinde geçtiğini hakkında soruşturma yürütüldüğünü ancak savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, davacının kesinleşen bu karara ve aradan geçen zamana rağmen davaya konu açıklamalarda bulunduğunu bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu beyanla uğranılan manevi zararın davalıdan tazminini talep etmiştir.Davalı, beyanlarında davacının isim veya sıfatı gibi tanımlayıcı ibarelere yer verilmediğini, doğrudan davacının şahsına yönelik beyan, düşünce, yorumlarda bulunulmadığını, davacının haklarına doğrudan bir müdahale olmadığından matufiyetin oluşmadığını beyanla açılan davanın reddini savunmuştur.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olan olayda; mahkeme davacı lehine 25.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiş, yerel mahkeme kararı dairemiz 02/07/2013 tarih 2012/18215 Esas ve 2013/12709 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle daha alt düzeyde tazminata hükmedilmek üzere bozulmuştur.Yerel mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyulmuş bu defa 12.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik karar verilmiştir. Olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat fazla olup, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.