MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/02/2011 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın reddine dair verilen 05/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, sorumlusu olduğu askeri birlikte yapılan denetimlerde malzeme açığı tespit edildiğini, kendisi hakkında askeri mahkemede dava açıldığını, orada beraat ettiğini ancak 27.363,57 TL hazine zararının tahsil hakkının saklı kaldığını, davalı idarenin belirtilen miktardaki parayı ödemesini talep ettiğini beyanla kuruma borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.Davalı, askeri mahkemece davacının beraatine karar verilmiş ise de hazine zararının 27.363,57 TL olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dosya kapsamına göre davacının meydana gelen hazine zararından sorumlu olduğu gerekçesiyle menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir.Davaya konu olayda; ... sayılı kararı ile davacı ... görevi kötüye kullanma suçundan beraat etmiş, zimmetinde kalan askeri teçhizattan dolayı 27.363,57 TL kamu zararının tahsil hakkının ise saklı kalmasına karar verilmiştir. Askeri mahkemece ve hukuk mahkemesince alınan bilirkişi raporlarında; davacının bu iş için kurs görmemesi, Malzeme Teslim Yönetmeliği gereği 30 günde yapılması gereken silah sevkiyat ve teslim işleri için davacıya 14 günlük süre tanınması, personel eksikliği, yapılacak tüm işlemlerin davacının bizzat yapması ve imza yetkisi gerektiren işler olması, askeri birlikte yapılan tadilat nedeniyle malzemenin kapısı ve kilidi olmayan binalarda muhafaza edilmek zorunda kalınması gibi davacının iradesi dışında gelişen ve davalı kurumun alması gereken tedbirleri almamasından kaynaklanan sonuçlardan davacının sorumlu olmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda, davacıdan tahsiline karar verilen zarar bedelinden BK. 43 ve 44 (Yeni 51. ve 52 ) maddeleri gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.-/-..SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.