Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14755 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17521 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Polatlı 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/01/2014NUMARASI : 2012/130-2014/8 Davacı D.. T.. vekili Avukat M..Ç.. tarafından, davalı P.. O.. aleyhine 23/03/2012 gününde verilen dilekçe ile tahsisin geri alınmasının uygun olduğuna dair müteşebbis heyet kararının iptalinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 21/01/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 01/12/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat İ..T.. ile karşı taraftan davacı vekili Avukat M.. Ç..geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, O.. H.. kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı P.. O.. yönetim kurulu tarafından arsa tahsisinin iptaline karar verildiğini, yapılan itiraz üzerine de müteşebbis heyet tarafından tahsisin geri alınmasının uygun olduğuna dair karar verildiğini belirterek 15/02/2012 tarihli müteşebbis heyet kararının iptalini talep etmiştir.Davalı, tahsisin iptaline ilişkin işlemlerin prosedüre uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalı P.. O.. tarafından yapılan işlemlerin hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, Müteşebbis Heyetin makul bir süre öncesinde alınmamış olan ve tebligat yapılmaması sebebiyle haberdar olmayanlar açısından tahsisin iptali gibi önemli bir sonuç doğuran kararının, bu kişiler açısından hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 112 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın sanayi tesisi kurmak üzere davacıya 23/05/2000 tarihinde tahsis edildiği, davalı O.. tarafından alt yapı çalışmalarının tamamlanmasını müteakip, davacıya 25/04/2008 tarihli yazı gönderilerek; kurulması planlanan tesis ile ilgili sürenin başladığının bildirildiği, ancak dünya genelinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle davacı da dahil birçok katılımcının inşaata başlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu olumsuzluk üzerine davalı O.., davacıya 09/03/2009 tarihli yazıyı göndermiş ve ekonomik krizin olumsuz etkilerini hafifletmek için inşaata başlama süresinin 25/04/2010 tarihine karar uzatıldığını bildirmiştir. Bu sürenin sonuna kadar da davacı tarafından bir girişimde bulunulmaması üzerine, O.. tarafından 17/05/2010 tarihli yazı gönderilerek; kurulması düşünülen tesisle ilgili yatırım programının 30/12/2010 tarihine kadar bölge müdürlüğüne bildirilmesi gerektiği, aksi takdirde yatırımdan vazgeçildiği kanaati oluşacağından, tahsisin iptalinin gündeme alınacağı belirtilmiştir. Davacı tarafından ancak 16/12/2011 tarihinde davalı O..'ye başvurularak; adına tahsisli taşınmaz için imar durum belgesi ile ruhsatlandırma için gerekli belgelerin verilmesi talep edilmiştir. Davalı O..nin 27/12/2011 tarihli cevabi yazısında; borçların ödenmesini müteakip talebinin değerlendirileceği bildirmiştir. Ayrıca aynı gün müteşebbis heyet tarafından, 31/12/2011 akşamına kadar, gerçekleştireceği yapıya ait projeleriyle bölgeye başvuranlar hariç olmak üzere, O.. mevzuatı çerçevesinde inşaatını yapmayan, inşaatına başlamayan, yapı izin almaya esas proje ve belgelerini bölge müdürlüğüne vermeyen parsellerin tahsislerinin iptal edilmesine, uygulama için yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verilmiştir. Bu karara istinaden 10/01/2012 tarihinde yönetim kurulu tarafından davacıya ait parselin tahsisi iptal edilip davacıya bildirilmiştir. Davacının itirazı üzerine, müteşebbis heyet tarafından 15/02/2012 tarihli 2012/2 sayılı karar ile tahsisin geri alınmasının uygun olduğuna hükmedilmiştir.Dosya kapsamındaki bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; O.. müteşebbis heyetince alınan arsa tahsisinin iptaline ilişkin kararın ve bu kararın yürütülmesine ilişkin işlemlerin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davalı O.. tarafından alt yapı çalışmaları ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesi, ekonomik kriz nedeniyle katılımcılara gerek birikmiş borçların ödenmesinde, gerekse inşaata başlanmasında defaatle ek süreler verilmesi ve hatırlatmalar yapılması karşısında, yapılan işlemlerin iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete aykırı olduğu da kabul edilemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararının yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan.. TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.