Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14733 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15779 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vdl vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/04/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız el koymaya dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, mirasbırakanları.... tarihinde öldürüldüğünü, başlatılan soruşturma kapsamında mirasbırakanlarına ait çantada bulunan ... 2004/328 E., 2005/313 K. sayılı ilamıyla paraların hazineye irat kaydına karar verdiğini ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2009/2301 E., 2009/3500 K. sayılı kararı ile bu paraların mirasçılara iadesine karar verildiğini,.... esas sayılı dosyası ile paraların Türk parasına çevrilerek 46.013,22 TL olarak mirasçılara ödendiğini ancak paraların 13 yıl boyunca haksız olarak elde tutulduğunu ve en az bu paranın faiz geliri kadar zararları bulunduğunu ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalı, paralar döviz cinsinden olduğu için ödeme tarihindeki kur üzerinden TL'ye çevrildiğini, bu sebeple davacıların zararının bulunmadığını ayrıca paranın ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, el konulmuş olan paralardan elde edilebilecek faiz geliri bilirkişi aracılığıyla tespit edilmiş ve bu tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacıların mirasbırakanının öldürülmesi üzerine başlatılan soruşturma çerçevesine davacıların mirasbırakanına ait dövizlere el konup Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 15/06/2009 tarihli kararı üzerine dövizlerin Türk Lirasına çevrilerek davacılara ödendiği hususu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, taraflar arasında da bu konuda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar eldeki davayı, paranın kendilerine geç ödenmesi nedeniyle en az faiz getirisi kadar zararlarının bulunduğu iddiasıyla açmışlardır. 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 113/1. (6098 s TBK m.131/1) uyarınca; asıl borç ifa ya da başka bir sebeple sona erdiği takdirde rehin, kefalet ve faiz gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İfa anına kadar böyle bir bildirim yapılmaz veya faiz hakkının saklı olduğu yönünde bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden asıl alacak kabul edilir ise; artık faiz de talep edilemez. Davacılar mirasbırakanlarına ait olan parayı herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeden kabul ettiklerine göre, artık gecikmeden kaynaklanan faiz talep etme hakları da son bulmuştur. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek; istemin reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.... SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 23/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.