Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1471 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 349 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/07/2013NUMARASI : 2008/111-2013/309Davacı Z.. D.. ve diğerleri vekili Avukat Ü.Ü.. tarafından, davalı İ.. B.. ve diğeri aleyhine 28/03/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı İ.. B.. yönünden davanın yargı yolu nedeniyle reddine, davalı H.. Ç.. yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı H.. Ç.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin idare ve kamu görevlileri aleyhine açtıkları maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davalı İ.. B.. yönünden davanın yargı yolu nedeniyle reddine, diğer davalı H.. Ç.. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan H.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. ( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler, emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda; davalı H.. Ç..'ın polis memuru olduğu, görevli olarak bir banka soygunu nedeniyle kaçtığı belirtilen iki kişininin yakalanması anonsu nedeniyle tarife uygun aracın peşine düştüğü, takip ettiği aracın birden durup içindekilerden biri kaçtığı, diğerini yakalamaya çalışırken elindeki silahın ateş alması nedeniyle davacıların desteğinin öldüğü anlaşılmaktadır. Şu durumda, yerel mahkemece kamu görevlisi olan davalı hakkında, kusuruna dayanılarak açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.