MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/10/2014NUMARASI : 2012/124-2014/557Davacılar F.. D.. ve diğerleri vekili Avukat A..D..tarafından, davalı H.. K.. aleyhine 27/02/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacılar, davalının olay günü pompalı tüfekle davacıların murisi İ.. D.. ile davacı F.. çocukları diğer davacıların kardeşleri olan H.. K.. ve C.. D.. vurarak öldürdüğünü, davacı F.. D..’ü ağır yaraladığını belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının kasten adam öldürme ve yaralama eylemleri nedeniyle davacıların büyük acı ve üzüntü duydukları da kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatı ile beraber manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. B.. K.. 47. maddesi (TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Y.. K.. gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dosya içeriğinden, davalının silahla gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle davacı F.. D..’ün eşinin ve iki çocuğunun hayatını kaybedip kendisinin de ağır yaralandığı; diğer davacıların ise babalarının ve iki kardeşlerinin hayatlarını kaybedip annelerinin de ağır yaralandığı, davalının eylemi nedeniyle K.. M.. 2010/6 esas, 2010/65 karar sayılı ilamı ile cezalandırıldığı, bu davada hakkında haksız tahrik nedeniyle indirim uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Olayın oluş şekli de göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarları çok azdır. Şu halde, davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.