Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14638 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19246 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Silifke 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2012/829-2013/1035Davacı Z.. K.. vekili Avukat tarafından, davalı K.. B.. aleyhine 23/11/2012 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, hakaret nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuklarının velayetinin davalıya verildiğini ancak kendisinin yanında kaldıklarını olay günü davalının alkollü vaziyette evinin önüne gelerek kızını götürmek istediğini aralarında tartışma çıktığını kendisine hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, iddiaların hiçbirisini kabul etmediğini, davacının çocuklarını kendisine karşı kışkırttığını ceza mahkemesinde kızının tanık olarak verdiği beyan nazara alınarak mahkum edilmiş ise de hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını, bu nedenle hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcı olmadığını, davacıya hakaret ve tehdit etmediğini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacının kişilik haklarını zedeler nitelikte hakarette bulunduğu Sulh Ceza Mahkemesi dosyasında toplanan deliller ile sübuta erdiğinden istemin kısmen kabulüne 5.000 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; tarafların sıfatları, önceye dayalı aralarında yaşanan olaylar, ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihi ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.