Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14631 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12508 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... 04/02/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; dava, haksız el atma sonucu uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, hidroelektrik santrali inşası sırasında gerçekleştirilen hafriyat çalışmaları nedeni ile dava konusu taşınmazlara zarar verildiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı ise davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporları ve davacı yanın ıslah dilekçesi gözetilerek verilen 24/02/2011 tarihli kabul kararı, Dairemizin 06/06/2012 gün ve 2011/8300 esas, 2012/9909 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamı sonrası yapılan yargılama neticesinde; davaya konu taşınmazların tapu kayıtları getirtilerek davacının taşınmazlardaki mülkiyet durumu tespit edilmiş, davanın kime yöneltildiği hususunda açıklama yaptırılarak, haksız eylem faili belirlenmiş ve davacının taşınmazlardaki hisse oranları gözetilerek, bozma ilamı öncesi alınan bilirkişi raporları doğrultusunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davaya konu taşınmazlardan, .... parsel sayılı taşınmaz yönünden, ziraat mühendisi bilirkişi raporunda; taşınmazın 1.533 m2lik kısmının tamamen hafriyat altında kaldığı, tarımsal özelliğini kaybettiği, mevcut arazinin tekrar tarım arazisi şekline dönüştürülmesinin mümkün olmadığı belirterek, 1.533 m2lik çayır arazisinin değeri (rayiç bedeli) zarar olarak belirtilmiştir. İnşaat mühendisi bilirkişi raporunda ise; dava konusu parsel ile bitişiğinde yer alan.... arazisine yığılan tüm hafriyatın temizlenme bedeli (eski hale getirme bedeli) hesaplanmıştır. Mahkemece, her iki raporda hesaplanan miktarların toplamı üzerinden, davacının hissesine düşen miktara hükmedilmiştir. Raporlar uyarınca; eski hale getirme bedeli, taşınmazın rayiç bedelinden daha yüksektir. Şu durumda; zarar gören taşınmazın ancak rayiç bedeline hükmedilebilir.... Aynı anda eski hale getirme bedeline de hükmedilmesi doğru değildir. Ayrıca, taşınmazın mülkiyeti davacı yanda kalmaya devam edeceğinden, belirlenen rayiç bedel üzerinden uygun miktarda indirim yapılmalı, davacı yanın hissesi de gözetilerek, 65 nolu parsel yönünden belirlenen bu miktarın tahsiline karar verilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.