MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2013/286-2014/285Davacı B.. Y.. vekili Avukat Ü.. B.. tarafından, davalı N.. Ç.. aleyhine 03/06/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, hakaret yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile aynı sitede oturduklarını ve kat malikleri toplantısında kendisine hitaben "...." diyerek topluluk içerisinde alenen hakaret ettiğini iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacının olayları yanlış algılayarak davalı ağzından çıkmayan sözleri kendisine mal ederek suçladığını beyanla ,davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıya yönelik olarak sarfettiği sözlerin hakaret içerdiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği T.. K.. 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olayda; davalının sarfetmiş olduğu sözler ayrımcılık anlamına gelecek niteliktedir. Hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen “...” ilkesi çerçevesinde, bireylerin ayrımcılığa tabi olmadan kanun önünde eşit olmaları güvence altına alınmıştır. Olayın oluş şekli ve kullanılan sözlerin ağırlığı ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat azdır, daha üst düzeyde tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.