MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2011/64-2013/360Davacılar ... Otomotiv Turizm San.Tic. A.Ş. vd vekili Avukat tarafından davalılar ... İnşaat Ltd. Şti., F.. K.., Ö.. A.. ve S.. D.. aleyhine 18/02/2011 gününde verilen dilekçe ile araç tescilinin iptali ve tescil istenmesi nedeniyle Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalılardan ... İnşaat Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne dair verilen 28/05/2013 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan F.. K.. vekili ve davalı S.. D.. taraflarından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harc ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir.Mahkemece, davalılardan S.. D..'a çıkarılan açıklamalı muhtıranın 13/09/2013 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük kesin süre içerisinde temyiz harcının tamamlanmadığı anlaşıldığından, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar vermek gerekmiştir.2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı F.. K..'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.3-Davalı F.. K..'ın diğer temyiz itirazlarına gelince;a)Davacılar, davalılardan F.. K.. ve S.. D..'ın ortakları oldukları şirket adına kendilerinden 2005 model .... marka kamyon sipariş ettiklerini, ücretin bir kısmını peşin ödeyerek, bir kısmı için ise bankadan Taşıt Kredisi kullandıklarını, üzerinde rehinlidir ibareli bir fatura karşılığı kamyonu teslim aldıklarını, kredi bedelinin hesaplarına geçmesi için, satılan aracın trafiğe tesciline kadar sorumluluğun kendilerinde olduğuna dair bankaya temlikname verdiklerini, ancak davalıların aldıkları faturanın üzerindeki rehinlidir ibaresini silerek aracı tescil ettirerek diğer davalı ....İnşaat Ltd. Şti. sattıklarını, bankanın kullandırdığı kredi bedelini kendilerinin ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, aracın adlarına tescilini mümkün olmadığı taktirde zararın tazmini ile manevi tazminat istemlerinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalılardan .... İnşaat Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, dava konusu aracın aynen iadesi mümkün olmadığından davacıların bankaya ödediği miktarı talep edebilecekleri, ayrıca meydana gelen dolandırıcılık eylemi nedeniyle davacıların alacaklarına geç kavuşmaları gözönüne alınarak, manevi tazminat koşulları oluştuğu kabul edilerek diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacılardan V.. Ç..'in diğer davacı ... Otomotiv Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ'nin ortağı olduğu, dava konusu aracın mülkiyetinin anılan şirkete ait olup şirketin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu ve haksız fiilin tüzel kişi aleyhine işlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacılardan V.. Ç.. yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul kararı verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.b) Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve öldürme (BK 47) ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49).Bunlardan T.M.K.’nun 24. maddesi ile BK’nun 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49.maddesi uygulanır.TMK’nun 24. ve BK’nun 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıkların, açıklananlarla çevrelenmesine, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalmasına göre manevi tazminat isteği reddedilmelidir.Mahkemece, anılan yönler gözetilmeksizin davalıların manevi tazminatla sorumlu tutulmuş olması bozmayı gerektirir.SONUÇ: Davalılardan S.. D..'ın temyiz dilekçesinin yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle HUMK 434/3 ve aynı Yasa'nın 432/son maddesi gereğince dilekçenin reddine, temyiz olunan kararın yukarıda (3/a,b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalılardan F.. K.. yararına BOZULMASINA, bu davalının diğer temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.