Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14568 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12471 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...aleyhine 05/02/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 05/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem zamanaşımı nedeni ile reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kendisine yönelik etkili eylem suçundan yargılandığını, ceza mahkemesince eylemin taksirle meydana geldiği kabul olunarak mahkumiyetine karar verildiğini, davalının eylemi nedeni ile hayati tehlike geçirdiğini iddia ederek uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı cevap süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuş olup davanın zamanaşımından reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, 818 sayılı BK nın 60/1-2 maddesinde düzenlenen 1 yıllık ve eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi haline ilişkin olarak 5 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresinin dava tarihi itibari ile dolmuş olduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir. Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında 818 sayılı Borçlar Kanununun 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 467. maddesinde ise, “İşbu iki fasılda yazılı cürümlerden dolayı zarar ve ziyan ve tazminat ve zararı manevi şahsi dava ikamesi halinde ayrıca hükmolunur” hükmü uyarınca zarar gören, ceza mahkemesinden yargılama devam ettiği sürece zarar verenin cezalandırılmasının yanında maddi ve manevi zararının da ödetilmesini isteme hakkına sahiptir. Davalı hakkında etkili eylem suçundan ... Mahkemesinde açılan kamu davasına davacı müdahil olarak katılmıştır. Yargılama sonunda verilen kararda katılanın şahsi haklarının saklı tutulduğu da görülmektedir. Bu durum karşısında kararın kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde davacının hukuk mahkemesinde tazminat davası açabileceğinin kabulü gerekir. Şu durumda, mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.